orman yangını

geçen bir belgeselde denk geldi, öyle izledim epey. bildiğin canım acıdı. hatta bugün kız arkadaşımla telefonda konuşurken alakasız bir anda "orman yangınları canımı yakıyor benim" dedim. cidden canımı yakıyor. yüzlerce belki de binlerce yılda varolan-hayat bulan, varolup hayat bulurken diğer canlıların varolup hayat bulmasına olanak sağlayan bir canlının boktan bir neden dolayı yok olması zorumda gidiyor. ihtiyaç olmadığı halde ağaç kesenlerden ve avcılık adı altında nedensiz yere hayvanları öldürenlerden de iğrenirim mesela.

gencecik ağaçların yandığını görmek, yeşilin siyaha döndüğünü görmek insanı hakketen üzer.

(bkz: ciğerlerimiz yanıyor) ağaç kalmadığında göreceğiz ebemizin amını. yakın, kesin bicin. yaban tv'de reklam olsun diye 50 koca ağacı yan yatırıp dilimleyin. intikamlari ağır olacak herbirimize bir üçüncü köprü sokacaklar.

değerli arkadaşlar yeri gelmişken söyleyeyim lütfen orman yangınına mahal verecek çöp, cam falan atmayalım. not:antalya'da şu anda yangın var ve 12 gibi başlayan yangın hâlen devam etmekte 10 hektar orman ve 4 ev yanmış gerçekten üzücü bir durum.

kesinlikle dikkat edilmesi gereken önemli konulardan bir tanesi. zaten elde kalan, pamuklara sarılıp saklanması gereken, az bi miktar ormanımız kalmışken dikkat etmek gerekiyor ateşlere ve camlara. antalya'daki orman yangını da çok üzücü, umarım daha fazla zarar görülmeden söndürülür.

antalya'da ki orman yangını halen sonmeyip 350 hektar orman, bir çok ev ve sera yanmış. şu anda neredeyse kumluca ilçesi anlatilanlara göre havadan kül yagiyormus.

sebepleri içerisinde kayda değer bir oranda bilinçsiz piknikçiler, mangal külleri ve cam atıklar yani insani faktörler var.

son günlerde sayısı artan yangınlar. yine otel arazisi için birilerine peşkeş çekilip rant sağlandığı bariz.

hissediyorum birileri iş makinelerini hazırlıyor otel dikecekler.

ülkenin her yeri yanıyor la. mesela kütahya'daki yangın bileciğe varmış diyorlar. kars sarıkamış'ta 4 hektar alan yanmış yanlış hatırlamıyorsam. muğla ve diğer yerlerdeki yangınlarda bahsetmiyorum. i̇nşallah güzel bişey yaparlar sa halk olarak bizde yararlanırız. yok eğer insan yapmıyorsa daha kötü allah belamızı vermiş bile olabilir. (bkz: sesimizi kıstılar )

bu kadar çok orman yangınının olması tuhaf değil mi? umarım ranta kurban gitmez.

gördüğünüzde aramanız gereken numara (bkz: 177)

orman yangınından sonra alanın imara açılmasına izin vermemektedirler. devlete ait ormanların mülkiyeti devrolunmaz. Anayasa’nın 169. Maddesine göre; orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz.

6831 sayılı orman kanunu m.76’ya göre aşağıdaki fiiller yasaktır: -ormanlarda izin verilen ve ocak yeri olarak belirlenen yerler dışında ateş yakmak veya izin verilen yerlerde yakılan ateşi söndürmeden mahalli terk etmek, -ormanlara sönmemiş sigara veya yangına dolaylı olarak yol açabilecek madde atmak, -ormanlara dört kilometre mesafede veya bu kanunun (6831 s.) 31. ve 32. maddeleri kapsamına giren köyler hudutları içinde anız veya benzeri bitki örtüsü yakmak. ormanda taksirle yangın çıkarma halinde TCK hükümleri değil, 6831 sayılı orman kanunu hükümleri uygulanır. (bkz: genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması)

istanbul kartal' da yer alan aydos ormanında bugün gözlemlenen yangındır. helikopter itfaiyeler direkt müdahale etti, kara itfaiyesi de gidiyor fakat hala söndürülmüş değil. oturduk çaresizce gökyüzüne yükselen kara dumanları izliyoruz.

uşak olarak biz de katılmış bulunmaktayız. yakmada emeği geçen herkesin amk

Bugün muhtarlıklardan çiftçilere anonslar yapıldı,su tankerleriniz dolu olsun diye. İnsanı ister istemez bir korku alıyor yakında buraları da yakarlar diye

Antalya B. B. Başkanı Muhittin Böcek: "Bizim yangımızı söndürün, biz yanıyoruz. Yanmak istemiyoruz daha fazla. 5 canımızdan olduk. Ormanda binlerce canlar yanıyor şu anda. Bizi kurtarın, Antalya’yı, Manavgat’ı kurtarın." Bunları derken kıyı ve orman alanlarını "Turizm Koruma ve Gelişim Alanları" adı altında imara ve talana açacak kanun yürürlüğe girdi! diye haber okuyorum.. cidden orman yangınları sadece teröristlerin eseri değil; uçakları hurda diye gösterip hangarda saklayanların, orman yangınlarını özelleştirenlerin, sadece helikopterle müdahale etmenin yeterli olacağını düşünenlerin, orman muhafaza memurlarını orman köylüsünden seçmeyenlerin ve bu köylüleri göçe zorlayanların da eseridir. Doğayı önemsizleştirip bir yangında peşine fidan dikmek yerine otel yapanların eseridir. Ülke yanarken saç taramayın artık, sizin de çocuklarınız bu topraklarda yetişecek ve doğa olmadan bir ülkenin geleceği çok da parlak değildir.

. Böyle bir haber gördüm. İmkan varken tüm bu canların ölümüne, perişanlıklarına nasıl da göz yumabiliyorlar. Binlerce canlının yaşamı, geleceği tek izledikleri yolu ekonomik çıkarlara bağlanan ve görmez, duymamış gibi bunları savunanlara bağlı. Ben bunların hiçbirine yakından şahit olmuyorum; asla gerçekten anlayabildiğimi de savunmam. Hale bak ya; belki de bu hale soktuğunu düşündüklerimizden çok ülkenin imkanları dahilinde yapmadıklarından bahsediyoruz. Devlet böyle durumlarda arka çıkmayacak da ne zaman çıkacak. Çıkan olayların sebebi ne olursa olsun; sabotaj mı diyorsunuz, doğal afet mi? Ne fark eder ya oradaki insanlar için tüm o canlar için? Kira yardımı yapacaklarmış ne kadar? Yetecek kadar mı ailelerin işlerini yollarına koyana kadar geçinebilmesine? Tüm bu sorular göz ardı edilmemeli. Haberler doğrudur kesinlikle demiyorum. Ama beklenmeyecek şey değil bu ülkeden. Kaldı ki tüm bunlar haybeden şüphelerse yine bizim bu şüpheleri,belki birkaç konudaki asılsız ayaklanmaları yaratan yine onlar. Bu ülkede olan iyi ya da kötü hiçbir şeyin doğruluğuna tamamıyla inanamayacağım. Kimse çıkıp "tek Türkiye mi sanıyorsun?" da demesin. Ne anlatılmaya çalışıldığı ayırt edilsin.

müdaheleler yetersiz kalıyor,yetişemiyoruz.güzelim memleket,güzelim ormanlar kül oldu.diğer devletlerden uçak,helikopter desteği istemek için neyi bekliyoruz ?

antalya merkez’de yaşıyorum. gece kafeden çıktık eve gidiyoruz deniz kenarından. bi kızıllık gözüme çarptı denizin karşı kıyısından. hemen instaya girdim kemer ilçesinde ciddi bir yangın başlamış. uzaktan şahit olması bile inanılmaz üzdü beni. umarım bir an önce söndürülür. lütfen araçtan izmarit atmayın yasak bölgelerde mangal yakmayın ve ormanlık alanda çöpünüzü bırakmayın. bu ülke hepimizin.